Hayatımız, hatırlayamadığımız kadar gereksiz eşya; çöp ile dolu..
Satın alıp da kullanamadığımız, işe yaramaz olan, arıza yapmış ve çözüme ulaştırılamamış sürülerce eşya ile..
Bir bisiklet alımı sonrasında da benzeri bir durumu yaşamak gayet maliyetli bir durum olabilir. Sizlere tecrübelerimden çıkarttığım sonuçlara dayanan bir yazı hazırladım.
Ben 5 yaşımdan bu yana bisiklet kullanıcısıyım. İlk bisikletim, boyu bana çok büyük bir çift kadro hizmet bisikletiydi; ama biniyordum. Sonra chopper tarzı vs derken artık hayatımın çok daha farklı bir yerinde bisiklet..
Her bisiklet ile her yola gidilir. Evet, yanlış okumadınız, aynen öyle. Tek tekerlek (unicycle) ile dünya turuna çıkan Ed Pratt bu yolculuğunu neredeyse 3 yılda tamamladı bile..
Ancak maceraya gerek yok diyorsanız hiç denemeyin ve alın kağıdı ve kalemi bisikletinizi nerelerde ve ne şekilde kullanacağınızı not edin.
Bu notlar içerisinde “şehir, trafik, zaman, pratik” kelimelerinden en az ikisi geçiyor ise siz potansiyel bir katlanır bisiklet sahibisiniz demektir zira günlük yaşama en kolay adapte olabilecek ve/hatta onu en eğlenceli ve faydalı hale getirebilecek bisiklet; tartışmasız; bir katlanır bisiklet.
Katlanır bisiklette karar kıldıysanız;
Sıra doğru ürünü bulmaya geldi demektir ancak anlatması en sıkıntılı olan da bu kısım; doğru bisiklet..
Tamamı ile kişisel bir durum bu, kaynakları sınırsız olanın tercih edeceği “doğru bisiklet”, kaynakları sınırlı olana kıyasen çok farklılık gösterecektir. O zaman bu alım için ayıracağınız bütçe ve karşılığında ne istediğinizi de doğru belirlemelisiniz. Size biraz ışık tutabilirim;
Katlanır bisikletin mühendisliği çok önemlidir. Zira olabildiğince kısıtlı malzeme ile çok iş yapması beklenen bir üründür. Yapıldığı malzeme, menteşeler ve dayanımı, bileşenlerinin kalitesi ve tüm parçaların ortama olan uyumlulukları (sıcak, soğuk, rutubet, tuzlu su vs.), montaj kalitesi paranızın karşılığını en çok alabileceğiniz unsurlardır.
Adı üstünde “katlanır bisiklet” yani kullanılmadığı zamanlarda da en az kullanılırken olduğu kadar fonksiyonel olması beklenen ürün J. Katlanma şekli ve kolaylığı ve katlı iken, kapladığı yer ve taşınma rahatlığına da dikkat edilmeli diye düşünüyorum. Koca bir sedanın bağajına sığamayan bisikletler görüyorum veya bir eli ile bisikletini taşırken diğer eli ile de açılan unsurları kapatmaya çalışan, sağa sola çarpa çarpa giden kullanıcılar..
Ama tüm olay bu değil, bizler seven canlılarız. Alacağınız bisikletin rengi, görüntüsü ve bence tanınırlığı bile çok önemli.. Uzun süre beraber olacağınız bir bisikleti alırken bunlara da dikkat etmelisiniz ki gönlünüz ferah olsun; ben böyle düşünüyorum.
Bisikletimi çok da severek ve isteyerek aldım ama..
Sonrasında “vay başıma gelenler” dememek için de tedarik zincirine bir bakılması gerekiyor. İthalatçı firmanın güvenilir ve istikrarlı olması gerektiği gibi, bayi/servis ağının da yeterli yaygınlıkta ve bilinçli, çözümcü ve iletişim kurulabilir olması önemli. Çünkü her soru ve sorunda bayi/servise gidersiniz ve ithalatçının gücü ve prensipleri ile sorununuz en kısa zamanda çözülür. Size de mutlu mesut pedallamak düşer..
Sözlerimi bitirmeden önce..
Şaka şaka, benden naçizane bu kadar. Yollarda veya başka yazılarda karşılaşmak üzere hoşçakalın.